Çölde Sayım

Kitabı Hakkında

Notlar

Yazan

C.H.Mackintosh.

Yürüdüler enginde Onun öncülüğünde,
Çölde yürür gibi.”
Mezmur 106:9

ÖNSÖZ

“ÇÖLDE SAYIM HAKKINDA NOTLAR” kitabının matbaa provalarını okuduktan sonra bir önsöz yazmak için elimden geldiğince hazırlık yaptım. Bu önsözü yazarken amacım kitabı övmek değildi, ama bu kitabı kaleme alan ünlü yazarın tüm eserlerini okuduğumu ve bu nedenle onun eserlerini çok iyi bildiğimi belirtmek için yazdım. Kitap kendisi için konuşacak ve okuyucunun kendisi kitap hakkında karar verecek.

tulip flowers

“ESKİ VE YENİ ŞEYLER” in aylık basımında on iki yıl ortak editörlük yaptıktan sonra “NOTLAR” ile ilgili bir diğer cildin gönderilmesinde karşılıklı olarak gösterilen kimlik belirlenmesine ilişkin sevgiye okuyucu şaşırmayacaktır. Ama bu konuda benim kendimi ortaya koymam gerektiğine dair hiç bir neden yoktur.

Daha önceki üç kitabın çok satılması ve bu kitabı okumak için duyulan arzunun ifade edilmesi dördüncü kitabın da çok geniş çevreler tarafından okunacağına işaret etmektedir.

Şimdi bir an için Çölde Sayım kitabının karakteri üzerinde yoğunlaşacağız. Konu ile ilgili daha fazla ayrıntı “NOTLAR” da yer alacak.

Tapınak bina edildikten sonra ordugahın ilk hareketi ile başlayan İsrailliler’in çöl yolculuğu yaklaşık otuz sekiz yıl ve on ay sürdü; bu yolculuğa tanrısal bir tarih gözü ile bakılabilir. Ve bu yolculuk üzerinde düşünür iken aynı zamanda Yehova’nın şikayet eden ve başkaldıran halkına ne kadar sabırlı, ne kadar yumuşak ve özenli davrandığını da sürekli olarak hatırlarız. Bu kitapta çöl yaşamının değişken ve çetin koşulları ile ilgili özellikler görürüz. Bu nedenle kitabın içeriği çok ilginç ve çok eğiticidir, aynı zamanda şimdiki kötü dünyada yaşayan imanlının yaşamına kolaylıkla uygulanabilir. Çölde Sayım i. ve xxxvi. 13’ü Yasanın Tekrarı i.3. ile karşılaştırınız.

Kitabı okur iken dikkatimizi çeken ilk şey yazılanların yürek için ne kadar tatlı ve değerli olduğudur; yüreğe tatlı ve değerli bu ifadeleri kelimelere dökmek dahi mümkün değildir – Tanrı halkını saydı ve onları çevresine topladı. Tanrı ordugahta onların ortasında konut kurdu. Sevgi bundan daha fazlasını yapabilir miydi? İmkansız! On iki oymak Rabbin tapınağının çevresinde yerleşti. Levililer doğrudan tapınağın avlusunda ordugah kurdular. Ve Musa, Harun ve kahinler ise Tanrı’ya yaklaşılan yerin girişinde yer aldılar. Böylece ordugahın bulunduğu yerler düzenlendi ve her oymağın yüzü tapınağı görüyor idi. Ama çöldeki ordugaha birlik, güç ve yücelik veren Tanrının, seçmiş olduğu halkının merkezi olarak tapınağında mevcut olan varlığı idi. Gelecek olan iyi şeyler ile ilgili bereketli gölge – Mesih’in şimdiki kilisesinin merkezi, yaşamı ve yüceliği olarak!

Mısır’dan Çıkış döneminden yaklaşık bir yıl sonra Yehova Musa’ya silah taşıyacak güçte olan yirmi yaşında ve yirmi yaşından yukarda olan kişileri sayması için buyruk verdi. Askeri hizmetin dışında bırakılmış olan Levi oymağı ayrı bir şekilde sayıldı. Ama tam sayı olan on iki sayısı Yusuf’un Efrayim ve Manaşşe’ye ayrılması ile tamamlanmış oldu. Bölümler i.,ii.,iii.

Şimdi artık her şey doğru yerinde idi ve herkes bulut hareket ettiği zaman ve durduğu zaman ne yapması gerektiğini çok iyi biliyor idi. Buluşma Çadırı kuruldu – kahinler atandılar – halk sayıldı; şimdi bulundukları yerden Horev’e gitmek için ayrılacaklar idi. “Tanrımız Rab Horev’de bize, ‘Bu dağda yeteri kadar kaldınız’ dedi.” Yasanın Tekrarı 1:6. “”İkinci yılın ikinci ayının yirminci günü bulut Levha sandığının bulunduğu konutun üzerinden kalktı. İsrailliler de Sina çölünden göç etmeye başladılar. Bulut Paran çölünde durdu.” Çölde Sayım 10:11,12.

Tulip flowers

Gündüz bulutu ve gece ateşi andıran bulut konaklayanların tüm hareketlerine önderlik etti. (Çölde Sayım 9: 17,23) Bulut çadırın üzerinden kalktığı anda gümüş borazanlar topluluğu çağırmak için çalınırdı ve tüm ordugah hemen anında harekete geçerdi. Sonra Musa şu duayı ederdi: “Ya Rab kalk, düşmanların dağılsın, senden nefret edenler önünden kaçsın.” Bulut durduğu zaman tüm ordugah sandık ile birlikte dururdu ve her kişi kendi işini ve yerini bilirdi. Ve Musa sonra sandık konaklayınca yine şöyle dua ederdi: “ Ya Rab, binlerce, on binlerce İsrailliye dön.” Çölde Sayım 10:35,36.

Çölün ortasında konaklayan bu büyük kalabalığa dışardan bakan biri çok etkilenir idi. Balam’ın şu sözlerine şaşırmamak gerek: “Ey Yakup soyu, çadırların, ey İsrail, konutların ne güzel!” Çölde Sayım 24:5. Ancak gerçek güzellik yalnızca iman gözü ile görülebilir. İman gözüne göre çöldeki kumlar dünyadaki en aydınlık nokta ve bereketin en zengin bulunduğu yer idi. Tüm diğer çekiciliklerin de çok çok ötesinde olan, Tanrının Kendisinin herkesi düşünerek ve herkesin her ihtiyacını sağlayarak orada ortalarında konut kurmuş olan varlığından haberdar olmaktır. Çölde onlara her gün sofra kurdu ve yarılmış kayadan su verdi. Kırk yıl boyunca yolculuk edenlerin ne giysileri eskidi ne de ayakları şişti. Yasanın Tekrarı 8:4.

Levililer, kadınlar ve çocuklar dışında yirmi yaşın üzerinde olan yaklaşık altı yüz bin erkek var idi; hepsi birlikte büyük olasılık ile iki milyon kişi idiler. Ama Yehova onların hepsini bir babanın çocuklarını etrafına topladığı gibi yanına topladı ve onları hem gece hem gündüz bulutu üzerlerine bir örtü gibi yaydı. “Rab bulutu bir örtü gibi yaydı üzerlerine, gece ateş verdi yollarını aydınlatsın diye.” Mezmur 105:39. Rabbin ailesi böylece huzur, esenlik ve bereket yerinde idi. Sonsuza kadar kalıcı antlaşmanın kanı perdenin iç bölümündeki Bağışlanma Kapağının üzerine serpilmiş idi. Yargı ise ordugahın dışındaki günah sunusunun üzerine inmiş idi. Tanrı şimdi halkının çevresinde ateşten bir duvar ve halkının ortasında yücelik olmuş idi. Ah, keşke İsrail bilse idi! Ah, keşke İsrail Rabbin sevgisini anlamış olsa ve O’na tamamen güvense idi! Bakınız Yasanın Tekrarı xxxii., xxxiii.

Levililerin konumunda ve hizmetinde her zaman imanlılar için ilginç olan çok şey vardır. Levililer hizmet eden kilisenin ya da bireysel imanlının örneği idiler, aynı kahinlerin tapınan kilisenin örneği olmaları gibi. Levililerin, ilk doğanların yerine Rabbin hizmetine alınmaları ile ilgili gerçek Levililere çok farklı bir özellik sağladı. Onlar Rab için turfanda ürünler oldular. Aynı şekilde kilise de tanrı önünde ilk ürünler olarak kutsaldır – “ilk doğanların kilisesi” Yakup i., İbraniler xii.

Levililer nasıl hizmet konusunda Tanrının malı oldular ve O’na tamamen ait kişiler haline geldiler ise aynı durum kilise için de geçerlidir. Bizler kurtarıldık – kendimize ait değiliz, bir bedel karşılığı satın alındık, bu yüzden Rabbe ait olan bedenlerimiz ve ruhlarımız ile Tanrıyı yüceltmemiz doğru olandır. Göklerdeki yüce Baş Kahinimiz Mesih ile paydaşlık içinde diri Tanrıya hizmet etmemiz gerekir. Ama yine de her şeye rağmen kiliseye yapılan çağrı, Levililerin konumundan çok daha yüksek bir değer taşır, çünkü kilise Mesih ile birleşmiştir ve Kutsal Ruh imanlıya hizmet etmesi için güç ve armağan sağlar.

Sonuç olarak, büyük bir güven ile onaylayacağımız şey şudur: Hristiyanlık’ta Kilisenin Mesih ile olan ilişkisindeki kadar önemli bir başka gerçek ya da bunun kadar pratik bir başka güç yoktur. “Çünkü Tanrılığın bütün doluluğu bedence Mesih’te bulunuyor. Siz de her hükümranlığın ve yönetimin başı olan Mesih’te doluluğa kavuştunuz.” Koloseliler 2:9,10. Ancak bu büyük gerçeğin gücü ile yaşadığımız oranda en yüce ve gerçek anlamda ruhsal savaşçılar, tapınan kahinler ve hizmet eden Levililer olabiliriz. Rabbe tek bir Kutsal Ruh aracılığı ile bağlandık – yaşamımız Mesih ile birlikte Tanrı’da saklıdır. Bu dünyada Rab’bin gizledikleri olmaya razı olalım ve O gelinceye kadar yalnızca O’nun hizmetkarları olarak görülelim ve bilinelim, o zaman O geldiğinde O’nun ile birlikte yücelik içinde görüneceğiz.

Rab bu “ÇÖLDE SAYIM HAKKINDAKİ NOTLAR” adlı kitaba Kendi zengin bereketi ile eşlik etsin ve onu tanrısal gücü ile giydirsin. Ve bu kitabı Kendisine yapılmış bir hizmet olarak kabul etsin ve onu Kendi yüceliği için kullansın ve yalnızca O’nun adına övgü yükselsin. Amin.

Andrew Miller
Londra, İngiltere
Aralık 1, 1869