Bölüm 4

“Kirli! Kirli!”

“Böyle bir hastalığa yakalanan kişinin giysileri yırtık ve saçları dağınık olmalı. Kişi, ağzını örtüp, ‘Kirliyim! Kirliyim!’ diye bağırmalı. Hastalığı devam ettiği sürece kirli sayılacaktır. Çünkü kirlenmiştir. Halktan uzak ve ordugahın dışında yaşaması gerekir.” 45-46.ayetler

Bu üzücü ayetler bize günahkar ile ilgili canlı bir resim sunarlar. Muhtemelen daha önce cüzam yaralarını elbisesinin parçalarıyla örttüğü için şimdi giysilerinin yırtık olması gerekmektedir. Artık hastalığını örtmesi için hiç bir yolu kalmamıştır. “Tanrının görmediği hiç bir yaratık yoktur. Kendisine hesap vereceğimiz Tanrının gözü önünde her şey çıplak ve açıktır.” İbraniler 4:13. Adem çıplaklığını incir yaprakları ile örtmeye çalıştı ama başarısız oldu ve Tanrı bahçeye geldiği zaman Adem’in saklanması gerekti. “Bahçede sesini duyunca korktum. Çünkü çıplaktım ve bu yüzden gizlendim.” Yaratılış 3:10.

Zavallı günahkar, üzerindeki giysiler Tanrının gözü önünde yırtıktır. Tanrı senin çıplaklığını görür. Günahın ve kusurun her noktası Tanrının gözünde açık ve nettir. Onları gizleyemezsiniz. Adem’in hata yaptığı yerde sizin başarılı olma umudunuz yoktu ve şunu hep hatırlayın: “Günahlarını gizleyen başarılı olmaz. İtiraf edip bırakan ise merhamet bulur.” Süleyman’ın Özdeyişleri 28:13.

Cüzamlının Yasası
Giysileri yırtık, saçları dağınık, ağzını örtmüş. Levililer 13:45

“Ve saçı dökülmüştür.” Suçlu başınızı örtecek hiç bir şey yoktur. Sizin ve yüksek gökler arasında size barınak olacak hiç bir şey yoktur. Günahtan nefret eden bir Tanrının tüm gazabı korunaksız yani saçınızın olmadığı başınıza iner. “Tanrının gazabı o kişinin üstünde kalır.” Yuhanna 3:36. Kahin Çölde Sayım 5:18 ayetindeki kocasına ihanet eden kadının saçını açacak ve kadının altında saklanacağı hiç bir şey olmayacak.

“Savaş gününde başımı korudun” diyebilen birkaç kişiden söz edildiğini de okuruz. (Mezmur 140:7) Ama zavallı cüzamlının sahip olmuş olabileceği her türlü örtüyü çıkartıp atması gerekiyor idi. “Saçı dökülmüş baş” kusurlu günahkar hakkındaki bir insan zihninin kavrayabileceği en korkunç ve en ciddi gerçeklerden birini ortaya koyar.

Sevgili okuyucu, senin başın örtülü mü? Ya da Tanrının gözü altında saklanabileceğin hiç bir şey olmadığı için kir ve kusurdan başka bir şey göremiyor mu?

“Ve kişi ağzını örtüp, ‘Kirliyim!’ Kirliyim!’ diye bağırmalı. Hastanın başının saçsız olması gerekse de ağzının kapalı olması şarttı. Cüzamlının ağzından çıkan her soluk bulaşıcı idi. Elinden gelenin en iyisini yapsa bile bir gün kutsal bir Tanrının huzurunda durabilmek için uygun olması mümkün değil idi. Düşünülemezdi bile. Hayır, o aslında kendisi kadar kirli olmayan diğer insanlar ile bile bir araya gelmek için uygun değil idi. Tek feryadı, diğer kişileri uyarmak için ağzından çıkan şu üzücü sözlerdi: “Kirliyim! Kirliyim!” Aldığı her nefes kirli ve kötü olan birine, böyle korkunç bir durumda iken kendisini temizleyebileceğini önermek ne büyük bir ahmaklık olur.

Bölümün geriye kalan kısmı bir giysideki ya da deri bir eşyadaki cüzamdan ya da küften söz eder. Eğer Rab isterse bu ayetlere daha sonra bakabiliriz. Ama şimdi zavallı kirli cüzamlının yolunu izleyeceğiz ve – insan umutsuz ve çaresiz olduğu zaman ve kendisini temizlemek için hiç bir çaresi olmadığı zaman Tanrının insanı temizleme yolunu göreceğiz.