“İslam” sözcüğünün anlamı, Tanrı’nın isteğine boyun eğmektir. Boyun eğen kişi bir “Müslüman” ya da boyun eğmiş kişi olarak adlandırılır. Bu teslimiyet hem inançları (iman) hem de uygulamaları (deen) kapsar. Temelde bir Müslüman tek Tanrı’ya, peygamberlere (kendi son peygamberi Muhammed dahil olmak üzere), meleklere, Kuran’ın Tanrı Sözü olduğuna ve kıyamet gününe (ve bugünü izleyecek olan cennete ve cehenneme) inanır. Bu konular daha önce bazı ayrıntılar ile birlikte gözden geçirilmişlerdir (1-6 numaralı Bölümlerde).

Biz burada kısaca Müslümanlığın temel zorunluluklarını ya da uygulamalarını ana hatları ile kısaca dile getireceğiz:

* Kelime-i Şehadeti ezberlemek. Bu ifade, iman ikrarını ezberleyerek yapılan “tanıklık etme” anlamına gelir; Allah vardır, ve Muhammed O’nun elçisidir.” Bu sözleri içten bir yürek ile söylemek, bir Müslüman olmak için yeterlidir.

* Namaz kılmak. Müslümanlar namazları tek başlarına ya da toplu halde kılabilirler. Cuma günleri öğle saatinde Müslümanlar’dan camide toplu olarak namaz kılmaları talep edilir. Kuran’daki buyrukları izleyen Müslümanlar günde beş vakit namaz kılmaya çağrılırlar. Bu namazlar Müslüman ülkelerde daha yaygın olarak uygulanırlar.

* Oruç tutmak (savm). Muhammed’in izleyicileri ona Kuran’ın indirilişini dokuzuncu kameri ay olan Ramazan ayında oruç tutarak yad ederler. Bu Ramazan ayının tamamı boyunca kendilerinden gün doğumundan gün batımına kadar yiyecek ve içecekten uzak durmaları beklenir. Ama gün batımından gün doğumuna kadar yemek ve içmek için izinleri vardır.

* Sadaka vermek (zekat). Müslümanlar gelirlerinin kırkta birini (yüzde iki buçuğunu) yardım olarak vermek zorundadırlar. Bu zekat, öncelikle yoksul ve ihtiyaç sahibi olanlara verilir.

* Hacca gitmek. Yaşamı boyunca bir Müslüman’ın en az bir kez Mekke’ye (Arabistan’da) bir yolculuk yapması gerekir, bu yolculuğu yapacak kişinin fiziksel ve ekonomik olarak yolculuğa uygun olması gerekir. Hac ziyareti yapan her kişi ihram denilen beyaz bir elbise giymelidir. Herkesin aynı giysiyi taşımasının gerekmesinin nedeni, hac esnasında tüm sınıf ve statü farklılıklarının ortadan kaldırılması içindir. Yolculuk genellikle bir ya da daha fazla, hatta bazı durumlarda bir ay bile sürebilir, çünkü yolculuk esnasında ziyaret edilmesi gereken pek çok kutsal yer vardır. Bu yolculuğu yapmış kişi, hacı olarak çağırılma unvanını elde eder.