BÖLÜM 9

VARILAN SONUÇ

“Egemenlik sürsün denizden denize, Fırat’tan yeryüzünün ucuna dek!” — Mezmur 72:8

“İsa yanlarına gelip kendilerine şunları söyledi: ‘Gökte ve yeryüzünde tüm yetki bana verildi.” (Matta 28:18)

Şimdi kutsal yazıların aile ilişkileri ve imanlı ev halkının her üyesinin ilgili konumu yeniden gözden geçirdik ve Tanrının her bir bireyi kendi konumuna atar iken uyguladığı tutumdan nasıl hoşnut kaldığını anladık. Üyelerin her biri arasındaki ilişkinin Kendi isteği ile uyumlu olmasını ister. Tanrının yetkisi elbette en üstün yetkidir ve her bir kişi bu yetkiye değişik konumlarda sahiptir; ev halkı tanrısal kuralın bir örneğini temsil etmektedir. Böylelikle Tanrının yüceliği artacak ve ev halkının esenlik ve bereketi güvence altında olacaktır. Bin yıllık dönemde tüm dünya Mesih’in egemenliği altına getirilecektir. “O’nun günlerinde doğruluk serpilip gelişsin ve ay ışıdığı sürece esenlik artsın! Egemenlik sürsün denizden denize, Fırat’tan yeryüzünün ucuna dek! Bütün krallar önünde yere kapansın ve bütün uluslar O’na kulluk etsin.” (Mezmur 72:7,11) Bu zamanın gelmesini beklemek imanlı için bir ayrıcalıktır; imanlı kendi ev halkı ile ilgili olarak ev halkında Mesih’in yetkisini yüceltmek ve O’na Rabbi olarak sahip olmak ile büyük ayrıcalığa sahip kılınmıştır. Eğer bu daha sadık bir şekilde yapılmış olsa idi şu anda incelemekte olduğumuz Mesih’i reddetmiş olduğu için zaten yargı altında olan bu konu, burada dile getirilir ve aynı zamanda Mesih’in efendiliğine ve yetkisine ilişkin parlak tanıklıklar ile her yere dağılacaktır. Uçsuz bucaksız kurak çöllerde yer yer bulunan birkaç vaha, tazeleyici yeşil alanlar olarak kurak çöle karşıt bir parlaklık oluştururlar. Bu neden ile bu karanlık ve karmaşık durum ışık huzmeleri aracılığı ile ve kutsalların evleri aracılığı ile temsil edilen düzenlenmiş kural aracılığı ile özgürlüğe kavuşacaktır. Bu yüzden Rabbin gelişini bekler iken geçen kısa süre içinde yalnızca tanıklık etmek yeterli değildir; aynı zamanda reddedilmiş ama şimdi yüceltilmiş diri Mesih’in yetkisine de tanıklık etmemiz gerekir. Bu tanıklığın ne derece yapıldığına dair bir ev halkının başı olma durumundaki herkes için bu tanıklığın ciddi bir mesele olması gerekir. Günler giderek karanlık hale geliyor ve Rabbin dönüşü yaklaşıyor; her şey gösteriyor ki Rab çok yakında Kendisine ait olanları göğe almak için Tanrının sağında oturduğu yerden kalkacak. Bu neden ile geriye kalmış olan bu çok kısa an esnasında daha parlak bir tanıklığın ne kadar önemli olduğunu fark etmemiz ve uyanıp harekete geçmemiz için zaman geldi de geçiyor bile.

Rab bize öz yargı konusunda daha sadık olmamız için lütuf versin ve her birimizi kendimiz ve ev halkımız ile ilgili harekete geçirsin, öyle ki, her şeyi çarmıhın uygulaması altına getirelim ve böylece Rabbin Kendisi düşman bir dünyanın önünde daha çok yüceltilsin ve O’na daha çok sahip çıkılsın.

OH, MUTLU EV.

Oh, mutlu ev! Tanrı orada en çok sevilendir, ey Rab, sen sevgi ve lütuf dolusun.
Mutlu evdeki en onurlu Konuk sensin; orada Senin yerini hiç kimse dolduramaz;
Oradaki her yürek senin ile karşılaşmayı arzu eder.
Mutlu evdeki her kulak Senin sözünü dinler, her ağız Sana bereket sunarak Seni selamlar.
Mutlu evde herkesin beklediği yalnızca Rab’dir.
Oh, mutlu ev! Kadın ve erkeğin iman, umut ve yürekte tek olduğu yer;
Ne ölüm ne de yaşam burada başlamış olan kutsal birliği ayıramaz; 7
Her ikisi de tek bir kurtuluşu paylaşırlar ve her zaman Senin önünde yaşarlar ey Rab!
Sevinçte ve sıkıntıda ve mutlu ya da kötü günlerde Senin önündedirler.
Oh, mutlu ev! Küçük çocukları doğar doğmaz iman ve dua ile sana verilmişlerdir.
Çünkü sen göğün yüksekliklerinden bir annenin göstereceği ilgiden çok daha fazlası ile onları korursun.
Oh, mutlu ev! Küçük sesler şükran ile sana sevinç ile övgüler yükseltirler.
Ve çocuklar ağızlarında sevinç şarkıları ile Sana yeni sevgi ve övgü şarkıları söylerler.
Oh, mutlu ev! Ve mutlu bağımlılık!
Mutlu evdeki herkes Efendinin önünde eşittir. Günlük görevler Senin gücün ile yerine getirilir.
Sayende zor ya da zahmetli bir görev yoktur. Mutlu evde herkes alçakgönüllülük ve yumuşak huy ile Sana hizmet eder;
Senin atamış olduğun görev ne olur ise olsun, görevler ortaktır, yüce ve kutsaldır, çünkü görevler Senin için yerine getirilir.
Oh, mutlu ev! Mutlu evde Sen asla unutulmazsın; sevinç tam ve özgür olarak akar.
Oh, mutlu ev! Her yara doktor ve Teselli Eden Olan Sana getirilir.
Sonunda yersel görev sona erince herkes Senin ile yukardaki Yuvada buluşur.
Sen oradan geldin ve oraya geri döndün, gökteki yuva yüceliğin ve sevginin cennetidir.8 Spitta


7. Bu konu, yalnızca Mesih ile birliğe ait olduğu zaman gerçektir: evlilik ölüm aracılığı ile çözülür.

8. Çok ünlü bir Alman yazar tarafından yazılan bu şiir, gerçek ile tam bir uyum sağlaması için bazı yerlerinde değişikliğe maruz kalmıştır. Büyük hatalar olmamasına rağmen hala küçük kusurlar barındırabilir ama bir ev halkının Mesih’e Rab olarak boyun eğmesine dair çarpıcı ve güzel tanımlar içerir. Şiirin yazılması şu ayet temel alınarak gerçekleşmiştir: “Bu ev bu gün kurtuluşa kavuştu.” (Luka 19:9)